İçeriğe geç

Kafkasya’da İsrail Faaliyetleri

Çeçen Halkının son iki yüz yıldır aralıklarla devam eden ve son olarak da 1994  yılından beri süren bağımsızlık hareketi, tarihi boyunca sadece Çarlık Rusya”sı,Sovyet Rusya”sı veya Modern Rusya Federasyonu ile mücadele etmemiştir. Bir taraftan Rus Tahakkümü ile mücadele eden Çeçenler, diğer taraftan Çeçenya”nın bağımsız olmasının doğuracağı sonuçlardan çekinen güçlerin dolaylı yahut doğrudan saldırısına maruz kalmıştır.Bu saldırıların açığa çıkan son örneği ise, Çeçenistan Devlet Başkanı Abdulhalim Sadullayev”e bağlı istihbarat birimlerince yakalanıp infaz edilen İki Mossad ajanının gerçekleştirmeyi düşündükleri operasyon olmuştu.Yeniden gündeme gelen Mossad”ın Kafkas topraklarındaki faaliyetlerini arka planı ve geçmişi yönünden bir incelemeye tabi tutulmalıdır.

İsrail”in Rusya topraklarındaki faaliyetleri, 1950″lerde Israel Beer isimli bir Mossad  ajanının, S.S.C.B. yönetiminin istihbarat kanadını oluşturan KGB”nin içine sızıp bazı bilgileri A.B.D” ye vermesi ile başladı. Israel Beer, 1948-1949 yıllarında MOSSAD şefi Isser Harel’in en önemli yardımcılarından birisidir . Bu gelişmeler,  SSCB”nin kontrolü dışında meydana gelmişti. Son dönemde ise İsrail İstihbaratı ile Rusya arasındaki ilişkinin değişerek karşılıklı bir hal aldı.1994 yılından beri gittikçe güçlenen Çeçen Cihadının önüne geçemeyen ve Çeçen Bağımsızlık Hareketinin Uluslararası destek almasını önleyemeyen Rusya Federasyonu, bütün istihbarat örgütleri ve ülkelerden destek alma yönünde girişimlerde bulunmaktadır.Bu amaçla,Rusya Devlet Başkanının Türkiye ziyaretinde hatırlanacağı üzere konu gündeme gelmiş ve güvenlik amaçlı istihbarat paylaşımı hususunda Türkiye Cumhuriyeti birimleri ile Rusya Federasyonu arasında mutabakat sağlanmıştı.

Diğer taraftan Kafkaslarda İslami Hareketin yükselmeye başlaması ve İsrail karşıtlığının bölgede artmasından faydalanan Rusya, İsrail ile işbirliği yaparak, Mossad”a bağlı ajanların bölgede faaliyet yapmasına izin verdi.

1992 yılında, Yaser Arafat”ın Kazakistan ve Özbekistan”a yaptığı ziyaretler sonrasında, bu ülkelerin Bağımsız  Filistin Devletini tanıdıklarını açıklamaları sonucunda İsrail”in gözü bir kez daha bölgeye çevrildi. S.S.C.B.”nin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan  Ülke halklarının  İslam”a olan yakınlığı Rusya ve İsrail”i daha da fazla rahatsız etti.1993 yılında İsrail Başbakanı  İzak Rabin ve Rusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin İslam tehditini görüşmek üzere Moskova”da bir araya geldi.

1993 yılında Yeltsin-Rabin görüşmesinin ardından, Tacikistan”da İslami Diriliş Partisi”nin kurduğu hükümet kanlı bir müdahele ile  yıkıldı. Tacikistan darbesi,  Mossad”ın ülkede İslam düşmanı güçlere silah ve istihbarat yönünden destek sağlaması sonucunda meydana geldi.

Çeçenistan Devlet Yönetimi, Mossad”ın Çeçen Topraklarındaki faaliyetlerinden ilk kez Haziran 1997″de haberdar oldu. Çeçenistan”ın bağımsızlığını kazanması ve İslam devletinin ilanından sonra, İsrail bu devletin faaliyetlerini daha da yakından incelemeye başladı. İsrail”li bürokratlar ve Rusya”daki zengin iş adamları bölgede kurulan bu devletin  bölgede Rusya”nın çıkarlarına ne kadar ters olduğu  yönünde propagandalara başladılar.
Rusya”ya yapılan bu baskıların yanı sıra, İsrail bölgedeki Yahudi iş adamları aracılığı ile Çeçenistan”daki işgalin sürmesi için mali destekte  bulundular. YUKAZ isimli petrol şirketinin sahibi olan Abrahamoviç”in, Çeçenistan”daki işgalin sürmesi adına İsrail desteği ile birçok Rus generalinin maaşlarını kendi hesabından ödediği mücahid kaynaklarınca bilinen bir gerçek.

Bütün bu tarihi sürecin yanı sıra Siyonistlerin dikkatlerini bu bölgeye çeken en önemli etken ise Çeçen cihadının efsane komutanlarından ve şu an Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı olan Şamil Basayev”in açıklaması oldu.
31 Ağustos 1999 Günü Grozni’de ki basın toplantısında “Bu savaş, Volga’dan Don’a kadar tüm Müslümanlar kurtarılıncaya kadar sürecek. Bütün dünyayı alevler kaplasa da, bu cihada devam edeceğiz. Dünyadaki tüm Müslümanlar uyanıyor. Savaş 20-25 yıl sürebilir. Tüm Rusya savaş alanı olacak. Nihai hedef ise Kudüs’ün Siyonist işgalden kurtarılması” diyen Basayev, İsrail”in daha da fazla korkuya kapılmasına neden oldu. Şehid Komutan Hattab (r.a)ın  Kudüs”ün işgalden kurtarılması için Filistin”e gidip orada savaşmak istediğini bir röportajından biliyoruz.
Bu açıklamalar Kafkasya”da yıllardır süren savaşın aslında ne manaya geldiğini ortaya koyuyordu.Her çağda hak ile batıl arasında yaşanan savaşa tanık olan insanlar saflarını belirliyordu.Çeçen Mücahidlerin direnişini engelleyemeyen ve Rusya”nın yumuşak karnını iyi bilen İsrail bu  açıklama ile Kremlin yönetimine daha da yakınlaştı.

2002 yılında Rus Parlamentosu Güvenlik Konseyi Başkanı Viktor Iliuhin Mossad ajanlarının Çeçenistan” daki varlığını resmen doğruladı.Gürcistan Sınırında Çeçen mücahidlerin kamplarının bulunduğu ve dışarıdan gelen yabancı mücahidlerin bu kamplarda eğitildiği istihbaratını Rusya ile paylaşan MOSSAD,bu kampların yok edilmesini sağladı.

2003 yılının Eylül ayında Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı tarafından Terörle mücadele kapsamında İsrail istihbaratı ile ortak haraket edilmesini amaçlayan bir rapor yayınlandı. Bu raporda Çeçen Mücahidlerin düzenlemiş oldukları Şehadet operasyonlarına birinci dereceden yer verilirken,İsrail istihbaratının bu saldırıları engellemedeki tecrübesinden(!) bahsedildi.

Bu bağlamda yapılan en üst düzey anlaşma ise İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Vladimir Putin arasında gerçekleşti. Moskova”da bir araya gelen ikili, sözde teröre karşı askeri ve istihbarat alanında işbirliği anlaşması imzaladı.2005 yılı Kasım ayında Rusya Terörle Mücadele Bakanı Dimitri Kozak İsrail ziyaretinde, Ariel Şaron , İç Güvenlik Bakanı Gideon Ezra ve Mossad Başkanı Meir Dagan ile görüştükten sonra Yaptığı açıklamada, bu ziyaretten çok şeyler öğrendiğini, terörle mücadelede İsrail”den çok şey öğreneceklerini açıklamıştı.Ülkesine döner dönmez bir rapor hazırlayacağını ve bu raporda güvenlik duvarı oluşturulmasının önemini anlatacağını söylemişti.

İsrail, Rusya ile askeri anlamda da tam bir işbirliği içerisinde. Rusya, Çeçenistan”da mazlum halkı bombalamak için Rus-İsrail ortak yapımı Kroko isimli helikopterleri kullanılıyor. Bu helikopterlerin elektronik aksamı İsrail tarafından dizayn ediliyor, kullanılan  füzeler ise Rus Mühendisler tarafından imal ediliyor.

Bölgede bulunan basın yayın organlarını kullanan İsrail, yoğun şekilde İslam karşıtı  propaganda yürütüyor. Elinde bulundurduğu birçok radyo, televizyon ve gazete ile bölgedeki halkın yanlış bilgilendirilmesi için çaba sarf ederken,ahlak olgusunun ortadan kaldırılması için her türlü gayrı ahlaki yayına söz konusu radyo ve televizyonlarda yer veriliyor. Diğer taraftan ise çeşitli radyo ve televizyon programları ile, ılımlı İslam projelerine destek verilirken işgale karşı direnen Müslümanlar ise terörist olarak vasıflandırılıyor. Medya kullanılarak halkın bilinç altına yerleştirilen bir çok mesaj zamanla toplum nezdinde kendisine yer bulurken, Kafkas halkları bu planlı çalışmalarla benliğinin yavaşça yok edildiğini fark edecek vakti bile bulamıyor.

Başta Rusya olmak üzere birçok ülke ile diplomatik ilişki içerisinde olan İsrail, bu devletlerle bizzat bölgede İslam dininin ve İsrail karşıtlığının yayılmaması için işbirliğinde bulunuyor. Özbekistan devlet başkanı Kerimov”a bizzat destek veren  İsrail, bu ülkede Müslümanlara karşı yapılan baskılara fikir ve finans  desteğini hiç eksiltmedi.

İstihbarat alanında bölgede bulunan Yahudi azınlığı verimli şekilde kullanan İsrail, bu sayede bölgeden sürekli sıcak haberler alıyor. Bu sıcak haberler ise İsrail İstihbarat örgütü tarafından kısa sürede Rusya ile paylaşılıyor, böylece Rus İstihbaratının elinin uzanamadığı bölgelerde Mossad, bir anlamda FSB  adına çalışarak bölgede İslami Hareketin etkisizleştirilmesi için yoğun bir şekilde gayret gösteriyor.

İsrail”in bölgedeki faaliyetleri ise hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde 2 MOSSAD ajanı Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdulhalim Sadullayev”e bağlı istihbarat birimleri  tarafından Çeçenistan”da yakalanıp öldürüldü. Yakalanan iki ajanın üzerinde Çeçenistan vatandaşı oldukları yönünde evraklar bulundu.
Dünyanın dört bir tarafında Müslümanlara karşı gerçekleştirilen saldırılarda İsrail ajanlarının bilfiil görev aldıklarını hepimiz biliyoruz. Irak”ta Ebu Gureyb hapishanesinde, Afganistan”ın Bagram hapishanesinde ve Guantanamo”daki işkence üssünde görev alan Yahudi hahamlar ve İstihbarat görevlilerinden artık bütün dünyanın haberi var.Hacı Ali El Kaysi, Bağdat yakınlarındaki  Ebu Gureyb hapisanesinde  kendisine işkence yapılırken gördüğü Amerikan üniforması giyinmiş halde, başında kippası ile işkenceye katılan askerlerin söyledikleri ile Guantanamo”da işkence gören İbrahim Şen”in yaşadıkları bir biri ile aynı.

Her ikisine de söylenen “”Sizin gibilerini Gazze”de çok sorguladık. Müslüman kadınlarını hizmetçimiz, erkeklerini kölelerimiz yapacağız.””

Ne kadar ilginç değil mi?

Çeçenistan”da yapılanlarda bunlarla paralellik gösteriyor. Dünyadaki Siyonist kuşatma dünyanın her tarafında Müslümanların karşısına çıkarken, bu gayretler Küresel Siyonizmin ve Emperyalizmin, yeryüzünü Müslümanlar için bir zindana çevirme çabasının ürünü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Pakistan”da deprem bölgesinde yardım faaliyetlerinde bulunurken orada da Yahudilerin sinsi faaliyetlerine şahid olmuştum. Depremde ailesini kaybetmiş kız çocuklarını BM helikopterleri ile kaçırıp fuhuş ve organ mafyasına satanlar lanetlenmiş düşünceye sahip olanlardı. Bunu yapmalarında ki amaç ise sadece İslam”a ve Müslümanlara olan kinleridir.

Müslümanlar olarak bu topyekün kuşatmaya karşı, Allah”ın ipine sımsıkı sarılarak, ittihad ve mukavemet eksenli bir bilinci dimağlarımıza yerleştirmek zorundayız. Aramızdaki ihtilafları bir tarafa bırakıp İslam Ümmetinin birliğini savunmalı, Müslüman kardeşlerimize her nerede olurlarsa olsunlar kayıtsız şartsız sahib çıkmalıyız. Bugün Filistin”deki kardeşlerimizin zaferi bize gösterdi ki siyonizmin sonu yaklaşıyor. Çeçenistan Direnişi de aynı zamanda Kudüs”ün özgürlüğü için verilen bir mücadeledir. İsrail bu denli korkutan orada direnen kardeşlerimizin bunun farkında olmalarıdır.

Kaynakça
1-(The Middle East International, Ocak 1982)
2-Kavkazcenter
3- Tarık Cemal Kutlu’nun Kafkasya Yazıları
4-Zelimhan Yandarbiyev (ÇEÇEN CİHADI)

Tarih:Köşe Yazıları

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın