İçeriğe geç

Peçe tartışmasına dair…

Önceki gün bir Müslüman hanım kardeşimiz dini hassasiyeti nedeniyle sosyal medyada lince uğradı. Peçe taktığı için sınava alınmayan (Bayan Polise ve bayan sınav görevlisine yüzünü gösterip kimlik teyidi aldığı halde) kardeşimiz , ağza alınmayacak sözlerle, lağım bir üslup ile linç edildi. Bu linci yapanların hesaplarına ve paylaşımlarına baktığınızda çeşitli hocaların sözleri, CB Erdoğan ile ilgili paylaşımlar, ceddimiz Osmanlının adaleti ve dini yayma gayreti, ‘’CHP gelirse din,vatan elden gider’’ söylemleri, Kemalistlere ve FETÖ’cülere eleştiri ve hakaretlere rastlıyordunuz oysa. Ama sövdükleri CHP’liler, Kemalist ulusalcılarla birlikte Müslüman bir hanımı hedefe koydular.

Bize ne oldu da bu hale geldik?

Hangi ara içimiz bu kadar boşaltıldı?

Nasıl bir gençlik yetişiyor bu toplumda?

Tesettürlü (!) bazı hanımlar peçeli kardeşimize laf çakma, onu aşağılama ve niyetini sorgulama yarışına girdiler. Tabi bu jenerasyonun tesettür bilincinden bahsedecek değiliz. Kendilerinin sadece güzelleşmek amacıyla kullandığı aksesuar olmaktan öteye gidemeyen renk renk şalları, suratlarında ki nursuzluğu ve sivilceleri kapatmak için adeta bir peçe gibi kullandıkları boyaları ile onlardan bir şey beklemek yersiz olur. Tesettür denince akıllarına ilk gelen “moda” olan şallı mankenlerle, dar pantolonlu, yırtık kotlu, göğüs dekolteli tişörtlü erkekler bir olup “sakınmak” amacıyla yüzünü kapatan bir bayanı linç ettiler gözlerimizin önünde.
Oysa bu yağız delikanlıların, hanımların hepsi 15 Temmuzda dinleri ve vatanları için tankların önüne atlamakla övünen kahramanlardı!

Kendi kimliği bile olmayan paralı tetikçi bir güruhta hemen derin bağlantılarını kullanıp kardeşimizin onlara göre “suç” olabilecek yada olayı sulandırıp başka mecralara çekecek paylaşımlarını servis ettiler. İnsan ne kadar acayip bir varlık. Halbuki 3–5 seneye kadar FETÖ’nün yılmaz savunucusu ve sözcüydüler. Bunun için para aldılar. Bu trol tayfası “Gel de bitsin bu hasret Fethullah Hoca efendi” naraları attıklarını ne çabuk unuttular!

Fakat bu konuda suç onların değil. Asıl suç bu konuya sahip çıkmayan herkesin. Kızcağız yediği küfürlerin ve hakaretlerin yanı sıra birde bizim camiadan gelen baskıların ve tehditlerin muhatabı oldu. Bu seviyesizliğin akabinde hesabını kapatmak ve hak arayışından vazgeçmek zorunda kaldı. Oysa ki o da yıllarca sınava hazırlanmış, hayalleri ve idealleri olan bir bireydi. Tek suçu ise inandığı gibi yaşamak, ilkelerinden taviz vermeden okumak istemekti.

Peçenin fıkıhtaki yeri ve İslamdaki konumu ile alakalı kelli felli hocalarımız konuşsunlar! Benim temas etmek istediğim nokta en olmadık fikirlere, akımlara tahammül gösteren Muhafazakar kesim ne oldu da bir peçeli hanıma sahip çıkmadı. Bugün timeline da bir tane orta okul öğrencisinin, babası yaşındaki sakallı bir adama ‘’ yallah Arabistana’ diyerek sergilediği ukalaca tavrının ardından, adamın verdiği ‘’burası Müslüman bir ülke’’ lafının nasıl da çarpıtılarak ‘’oruç tutmayanlara saldırı’’ tonunda pazarlandığına şahit oluyoruz. Her şartta birbirine sahip çıkan dinsiz güruh kadar olamadık. Bizim mahalle Fransa’da, Hollanda’da, Amerika’da peçe yasağı getirildiğinde ayağa kalkıp tepki gösterirken, ne oluyor da aynı durum Türkiye’de olduğunda gariban bir hanımı lince girişiyor? Asıl vicdanlarımıza ve aklımıza sormamız gereken soru bu. Adalet herkes için lazım beyler, bayanlar! Müslümanlar adaleti ayakta tutmak için yaşarlar ve ölürler! Hatırlatayım…

Hadi bu insanlar olayı idrak edemedi. Hocalarımız, kanaat önderlerimiz, herhangi bir siyasetçi yada bir yetkili kişi yok muydu bu kardeşimizin hakkını savunacak?

Bu kızcağızın linç edilmesine göz yuman, ses çıkarmayan herkes haksızlık ve zulüm karşısında sessiz kaldığı için Allah’a hesap verecek. 3 gündür bekliyorum bakalım birisi çıkıp ‘’ne oldu bu kardeşimizin durumu?’’ diye sorar, bir gündem yapar diye fakat kimseden ses çıkmadı. Bir oy pusulası, bir ağaç, bir mini etek kadar değeri yokmuş Müslüman bir kadının tesettürünün. Tabi’ya ben unutmuşum! Mini etekli, dar tunikli, sitreç pantolonlu şallı ablaların göze daha hoş göründüğü ve daha hakları savunulası olduğu bir dünya burası. Hayırlı Ramazanlar!
20.06.2017

Tarih:Köşe Yazıları

Bu yazı yorumlara kapalı.