İçeriğe geç

Taliban Hareketinin ABD ve Rusya ile Barış Görüşmeleri

Taliban’ın hikayesi pek çok yönüyle modern toplumların aynasıdır. Afganistan’ın olmasını istedikleri ülkeye dönüşmesi için 400 yıldır çabalayan küresel güçler ne yaparlarsa yapsınlar Peştun gerçeğini ve İslam’ın modern argümanlarla etkisizleştirilmemiş dirençli halini yenemediler ve yenemiyorlar. Taliban’dan utanan ve çoğunlukla Taliban’ı hakkında imal edilen haberlerle yargılayan Müslümanlar için ise Afgan dağlarını mesken edinen savaşçılar ciddi bir imtihan olma vasfını koruyor.

Türkiyeli gruplar içinse 1980’li yıllarda tanış oldukları ancak 1990’lı yıllarda Amerikan politikalarına enstrüman olmalarına rağmen terk etmedikleri figürleri Afganistan dört bir yanında ezen yine Taliban’dı. Akıllara ziyan yorumlarla Taliban’ı Amerikancı ilan ettiler. Ancak o Taliban, 2001 yılında ABD’ye tek bir Müslümanı bile teslim etmeme kararlılığıyla dağlara çekilerek uzun soluklu bir savaşa girdi. 17 yılın sonunda Taliban 2001’de olduğundan çok daha büyük. Öyle ki 17 yıldır yenemedikleri Taliban’ı artık bir hareket olarak tanımak zorunda kaldılar ve müzakereler için masaya oturdular.

İş bilmez medreseli softalar olduğu zannedilen Taliban, ilginç bir şekilde oldukça diplomatik ve siyasi bir görüntü arz etti. Aşağıdaki röportaj hem Taliban’ı tanımayanlara hem de Taliban’ı tanıdığı halde hususen çarpıtarak anlatmayı tercih edenlere ciddi mesajlar veriyor. Okuma zahmetinde bulunurlarsa neden Ahmed Şah Mesud’un değil Taliban’ın Afgan halkının gönlünde yer tuttuğunu anlayacaklardır.

Kronoloji

2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle birlikte 5 yıldır ülkeyi yöneten Taliban yönetimi devrildi. 2001’den 2014’e kadar olan süreçte Taliban, kırsal bölgelerde gerilla tarzı saldırılar ile Batılı güçlere karşı mücadelesini sürdürdü. 2014 yılında Amerikan askerlerinin ülkeden kısmen çekilmeye başlamasıyla birlikte savaşı kırsaldan şehirlere taşımaya başladı. Kunduz’u Afganistan Hükümeti’ne bağlı askeri güçlerin elinden aldı ve bir süre elinde tuttuktan sonra strateji gereği bu şehri terk etti. Taliban Hareketi son 3 yıl içerisinde ülkenin çeşitli bölgelerinde önemli şehirlerde gücünü hissettirecek oranda saldırılar gerçekleştirerek kazanımlar elde etmeye başladı. Ancak bu süreçte Amerika’nın desteğiyle başlatılan barış görüşmeler kapsamında, 1990lı yıllardaki iç savaş içerisindeki önemli silahlı grupların liderleri de dahil olmak üzere birçok lider aktif siyaset hayatına dahil olmak üzere Afganistan Hükümeti ile anlaştı.(1) Bu süreçte Taliban, Amerikan İşgal Güçleri Afganistan’dan tamamen çekilmediği sürece Afganistan Hükümeti ile görüşmeyeceğini açıkladı. 
2001 yılında başlayan savaşın ardından Afganistan Hükümetini pek muhatap almayan Taliban Hareketi kendisi ve Afganistan’ın geleceği açısından çok kritik ve önemli bir adım atarak Amerika ile doğrudan ateşkes ve barış görüşmelerine başladı.İlk resmi görüşme Doha’da bulunan Taliban Hareketi siyasi ofisinde 2018’in Temmuz ayında gerçekleşti.(2) Amerika ile tekrar görüşmelere başlanmasının ardından, Ramazan Bayramı’nda 3 günlük ateşkes ilan edildi.(3) Ateşkesin ardından Taliban Hareketi Afganistan’ın her noktasında İşgal Güçlerine ve Afganistan Hükümetine bağlı askerlere karşı saldırılarını devam ettirdi. ABD’nin en uzun süren savaşını yürüttüğü Afganistan’da nihai bir sonuca varmaması ve bu durumun bir çok yerli ve uluslararası medya organında yüksek sesle seslendirilmesi ABD’nin elini zayıflattı. Amerika Birleşik Devletlerinin yeni başkanı Trump’ın ABD’nin içe kapanması yönünde uyguladığı politikalarıda bu durumda etkili oldu.

ABD’nin askeri olarakta başarılı olmadığı ABD medyası ve devlet kanallarında dilllendirilmesinin yanısıra uluslararası kamuoyunda fark edildi. Rusya siyasi bir hamle ile bu durumu bir fırsata çevirmeyi hedefleyerek, ülkede süren müzakere çalışmalarına dahil olabilmek adına 9 Kasım tarihinde Moskova’da Amerika, Çin, Hindistan, Pakistan ve 5 Türkistan devletinin(4) de dahil olduğu toplamda 12 ülkenin üst düzey temsil edildiği bir konferans düzenleme kararı aldı. Afganistan Hükümeti resmi olarak bu konferansa katılmadı ancak Afganistan Dışişleri Bakanlığı, bu konferansın birebir Taliban-Kabil Hükümeti görüşmeleri için bir umut olduğunu beyan etti.(5)

Konferanstan sonra basın mensuplarının kendisine sorduğu soruları yanıtlayan Taliban temsilcisi ve Siyasi Ofis Başkan Yardımcısı Mevlevi Abdüsselam Hanefi şu açıklamalarda bulundu;

‘’Biz özgürlüğümüz için, vatan, namus, şeref ve mezhebimiz için mücadele ediyoruz, İşgalciler ülkemizden çıktıktan sonra sıkıntı görmüyoruz. Hiçbir komşumuzla problem yaşamak istemiyoruz. İslam Emirliği olarak bunu garanti ediyoruz ki gelecekte hiçbir grup ya da şahıs komşularımız için tehdit oluşturmayacaktır.

Soru: Amerika Birleşik Devletleri temsilcisi de konferansta yer aldı. Taliban’ın görüşlerine yanıtları neydi?

Cevap: Bunu onlara sormanız daha iyidir.

Soru: Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani müzakere için sizi davet etse, bunu kabul edecek misiniz?

Cevap: Biz, Afganistan’daki yabancı güçlerin varlığını, ülkedeki problemlerin kaynağı olarak görüyoruz. Yabancı güçler ülkeden çıkarsa sorunlar zaten Afganistanlılar arasında çözülecektir. Bütün Afganistanlılar bir araya gelerek dahili meseleleri çözebiliriz.

Soru: Yabancı güçler ülkeden çıkarılırsa hangi mesele çözülür?

Cevap: Yabancı güçler 17 yıldır Afganistan’daki hangi meseleyi çözdüler, hangi derde deva oldular? Şu an 800 bin çocuk, 300 bin kadın uyuşturucu bağımlısı, mazlum halkımızdan yaklaşık 3 milyon kişi uyuşturucu tüketicisi durumda. Yabancı güçler bunca yıldır neye deva oldular ki bundan sonra da olsunlar.

Soru: Taliban geri dönerse ne gibi ıslahatı olabilir?

Cevap: Taliban’ın yönetimde olduğu dönemde Afganistan’da bulundunuz mu bilmiyorum ama Emirlik öncesi bir Hazara, Peştun ya da bir Tacik, Özbek bölgesine gidemiyordu, köyler arasında dahi ulaşım yoktu. Emirlik, halklar arasındaki bu anarşiyi ortadan kaldırdı. Şu an Emirlik kontrolündeki bölgelerde hangi problemden bahsedebilirsiniz? İşgal altındaki yerlerle kıyaslayın. Taliban, bölge halkına hürmet duyuyor. Hatta kontrol ettiğimiz alanlarda Şii Hazaralar yaşıyor ve hiçbiriyle problemimiz yok.

Biz kendimizi savunmak için savaşmaya mecburuz; evimizi işgal ettiler, düğünümüzü, törenimizi bombaladılar. Bizler, İslami ve insani hukukumuzu müdafaa etmek adına savaşmaya mecburuz.’’

  1. https://www.bbc.com/news/world-asia-39802833
  2. https://www.thedailybeast.com/inside-the-secret-taliban-talks-to-end-americas-longest-war
  3. https://www.rferl.org/a/taliban-u-s-officials-reportedly-meet-for-talks-in-doha/29395711.html
  4. https://www.aljazeera.com/news/2018/11/afghanistan-peace-talks-moscow-progress-181109174823287.html
  5. https://www.reuters.com/article/us-russia-afghanistan-taliban/taliban-attends-peace-talks-in-moscow-for-first-time-no-progress-reported-idUSKCN1NE159

Adem Yılmaz ve Çağatay Cebe ye çeviri ve katkılarından dolayı teşekkürler…

Tarih:Köşe Yazıları

Bu yazı yorumlara kapalı.